Reklamı Kapat

Google'ın birkaç ay önce tanıttığı Android Wear platformundaki akıllı saatlerin ana başlıklardan biri olacağı Google I/O geliştirici konferansı bu hafta başlayacak. LG ve Motorola'nın akıllı saatlerin bir telefona harika bir katkı olabileceğini kanıtlamaya çalışan ilk cihazlarını pekala görebiliriz.

Bu arada dünya Apple'ın bir sonraki akıllı giyilebilir cihazını bekliyor. Beklentilerin her geçen ay arttığı efsane iWatch, spekülatif yazılar ve kimse tarafından doğrulanmayan iddia edilen sızıntılar, birçok teknoloji dergisinin okuyucusunu besliyor. Ancak Apple çalışanları dışında kimse ne bekleyebileceğimizi bilmiyor. Ancak önümüzdeki iki ay içinde, özellikle çalışan ilk Android Wear akıllı saati görmeden önce hiçbir şey göremeyeceğimizi neredeyse kesin olarak söyleyebiliriz.

Şu ana kadar yabancı ve Çek sunucularda iWatch'un potansiyelini analiz eden çok sayıda makale yayınlandı. Olağan şüpheliler arasında biyometrik işlevlerin izlenmesi, fitness aktivitesinin izlenmesi, bildirimlerin görüntülenmesi ve son fakat bir o kadar da önemli olarak zaman/hava durumu veya takvim etkinliklerinin görüntülenmesi yer alıyor. iBeacon teknolojisine atfedilen potansiyele rağmen birçok kişi şaşırtıcı bir şekilde bunu iWatch kullanımıyla ilişkilendirmedi.

iPhone'un kendisi bir iBeacon olsa ve teorik olarak teknoloji açısından iWatch ile aynı potansiyele sahip olsa da gerçek şu ki telefonumuzu her zaman yanımızda taşımıyoruz. Örneğin, eğer evdeysek, onu genellikle masanın üzerine koyarız veya şarj edildiği en yakın prizin yanına koyarız. Öte yandan saatlerimiz çoğu zaman uyurken bile vücudumuza en yakın şekilde daima elimizde bulunur.

Peki ne faydası olabilir? Öncelikle iWatch göreceli konumumuzu belirleyecek. Örneğin evdeki diğer cihazlardan ne kadar uzaktayız. Cihazlar, yanlarında olup olmadığımızı kolayca anlayacak ve buna göre tepki verecektir. Apple'ın yalnızca üç temel cihazını ele alalım: iPhone, iPad ve Mac. Bir uygulamadan, örneğin Haberler'den veya Twitter'dan gelen aynı bildirimin, birkaç saniye sonra tüm cihazlarda görünmesi kaç kez oluyor? Özellikle bildirim sayısının fazla olduğu durumlarda bu durum oldukça can sıkıcı olabiliyor.

Peki ya iWatch yalnızca en yakınınızdaki cihazın sizi bildirim konusunda uyarmasına izin veriyorsa? Bilgisayarınızın başına oturduğunuzda, üzerinde görünecektir. Yanınızda sadece telefon varken, birkaç metre uzakta duran iPad, telefon gelen bir mesajı duyururken sessiz kalacaktır.

Başka bir potansiyel ise yakın zamanda tanıtılan bir ev otomasyon platformu olan HomeKit'te yatıyor. Bu platformu destekleyen ayrı cihazlar birbirleriyle bir hub (iPhone veya Apple TV olabilir) aracılığıyla iletişim kurabilseydi, sistem, bulunduğunuz odanın ışığını açarak, seti değiştirerek varlığınıza otomatik olarak yanıt verebilirdi. Evdeki hoparlörlerin ayarlanması veya kimsenin bulunmadığı odalarda sıcaklığın düzenlenmesi.

Elbette iBeacon'un kullanımı tüm cihazın amiral gemisi işlevi değil, yalnızca başka bir işlev olacaktır. Ancak potansiyeli, Apple'ın uzun süredir oluşturduğu entegre ekosistemin geleceğini etkileyebilir. WWDC'de tanıtılan süreklilik bulmacanın başka bir parçası; tesadüfen iki cihaz arasındaki mesafeyi belirlemek için kısmen Bluetooth LE'yi de kullanıyor.

Sonuçta WWDC'den daha fazla gösterge var. Uygulama uzantıları, akıllı saat yazılımına üçüncü taraf entegrasyonu anlamına gelebilirken HealthKit, saatin sahip olabileceği biyometrik sensörlerin kullanılması için açık bir platformdur.

Bir ekosistemin yokluğu, akıllı saatlerin bir pazar segmenti olarak şu ana kadar pek başarılı olamamasının nedenidir. Cihazın kendisi başarının anahtarı değildir. Tıpkı bir cep telefonunun iyi bir uygulama ekosistemine ihtiyacı olduğu gibi (BlackBerry bunu biliyor), bir akıllı saatin de etrafında dönecek bir cihaz ve hizmet ekosistemine ihtiyacı var. Ve burada Apple'ın temel bir avantajı var: cihazın, platformun ve tüm ekosistemin sahibi.

.